beni soracak olursanız çok iyiyim,antalyaya bahar geldi,sarı papatlayalar doldu heryer...
içimde acıların en büyüğü ile yaşıyorum ama,hayat birden bire güzelleşti,ayrılıklar oldu ayrılığın en büyüğü ÖLÜM oldu...
fakat bu ölüm bana neyi öğretti biliyomusun dostlar,hayatta hiç bir şeyin garantisi olmadığını,her anın her saniyenin hızla gelip geçtiğini,ve mutlu olmayı gülmeyi öğretti,eminimki bu halimi görüyosa canparçamda mutlu oluyodur eminim...
özel hayatımda kopukluklar oldu buna alışığım ilk kez olmuyo ama sanırım sonuncusu oldu bu sefer,evimi taşıdım,minicik cici bi evim var şimdi,ve mütavazı bi işim bi o kadarda mütavazı bi maaşım,ve en güzel tarafıda 15 yıllık hiç vazgcemediğim çok sevdiğim can dostumla birlikte çalışıyoruz ve baharın rengi,rüzgarın kokusu,denizin rengi,kır çiçekleri,herşey herşey ama herşey güzel hemde çok çok güzel hayatı seviyorum ayrıca yaşamayı seviyorum...
ve o kadar çok özlemişimki ben renkleri,gülmeyi yıllar yıllar var hiç kafamı çevirip dışardaki dünyada neler olup bitiyo bakmamışım buna izin vermemiş çevremdeki mutsuzluk abideleri,oysa ben çok müsaitmişim bi papatyanın renginden haz almaya denizin kokusunu içime çekip ohhh demeye...